Komisyonun açıklamasına göre, markalar perakendecilerin çevrimiçi ve mağaza satışlarında uygulayacakları fiyatlara, maksimum indirim oranlarına ve hatta hangi dönemlerde indirim yapabileceklerine müdahale etti. Bu uygulamaların markaların tüm ürün yelpazesini kapsadığı bildirildi.
‘ADİL REKABETTEN TAVİZ VERİLMEYECEK’
Euronews’te yer alan habere göre; Komisyon Üyesi Teresa Ribera, kararın ardından yaptığı açıklamada, “Avrupa’da tüm tüketiciler, neyi nereden alırlarsa alsınlar, gerçek fiyat rekabetinin faydalarını hak ediyor” dedi ve “Bu karar, moda endüstrisine açık bir uyarıdır: Avrupa’da adil rekabetten taviz verilmeyecek” ifadelerini kullandı.
Soruşturma, 2023 yılında şirketlerin tesislerinde yapılan incelemelerle başlamıştı. Bulgular, söz konusu üç markanın, bağımsız perakendecilerin fiyatlarını sadece kontrol etmekle kalmayıp, aynı zamanda bu kurallara uymayanları da sıkı şekilde izlediğini ortaya koydu. Gucci’nin bazı ürünlerin çevrimiçi satışını tamamen yasakladığı dahi tespit edildi.
Bu uygulamaların amacı, markaların kendi satışlarını koruyarak perakendecilerle doğrudan rekabetten kaçınmak olarak belirlendi. Avrupa Komisyonu, bu durumu AB iç pazarındaki “serbest ve çarpıtılmamış rekabet” ilkesine açık bir tehdit olarak değerlendirdi.
EN BÜYÜK CEZA GUCCİ’YE
Ceza miktarında en büyük payı 119 milyon euro ile Gucci aldı. Onu Chloe 19 milyon euro ve Loewe 18 milyon euro ile izledi. Komisyon, yasa dışı uygulamaların 2015-2023 yılları arasında gerçekleştiğini, bu nedenle şirketlerin eş zamanlı sorumluluk taşıdığını belirtti.
Kararın ardından Komisyon, Gucci, Chloe ve Loewe’nin artık bu fiyat politikalarını sona erdirdiğini duyurdu.