Antarktika’da bulunan göktaşı tüm cevapları değiştirecek

Enstatit Kondrit Göktası İncelenmesi: Dünya’nın Su Kaynağı Hidrojen Olabilir mi?

2012 yılında keşfedilen enstatit kondrit türü göktaşında yapılan kimyasal inceleme, beklenmedik miktarda hidrojen içerdiğini gösterdi. Bu durum, Dünya’nın suyunun oluşum sürecinde hidrojenle birleşerek meydana gelmiş olabileceği ihtimalini ortaya koyuyor.

Su Diye Başlamadıysak, Hidrojenle Başladıysak?

Enstatit kondritlerin su içermediği genel kanı nedeniyle Dünya’nın suyunu başka kaynaklardan almış olabileceği düşünülüyordu. Ancak yapılan yeni analiz, hidrojenin sülfürle birleşmiş halde —yani hidrojen sülfür formunda— var olduğunu ortaya çıkardı.

Bu hidrojenin, erken Dünya dönemlerinde oksijenle reaksiyona girerek su oluşturduğu düşünülüyor. Oxford Üniversitesi’nden gezegen bilimci James Bryson’ın belirttiğine göre, bu bulgu iç Güneş Sistemi’ndeki diğer kayalık gezegenlerin de su içermesi ihtimalini artırıyor.

Yaşanabilirlik Şansları Artabilir mi?

Bryson’a göre, “Bu durum, Dünya’nın yanı sıra, diğer gezegen sistemlerinde yaşanabilir koşulların daha yaygın olabileceğini gösteriyor” dedi. Bulgular, 16 Nisan’da Icarus dergisinde yayımlandı.

Ancak bazı bilim insanları, bu yoruma şüpheyle yaklaşıyor. Carnegie Bilim Enstitüsü’nden göktaşı uzmanı Conel Alexander’a göre, meteorlar atmosfere girdikten sonra Dünya’daki su ve oksijenle hızla reaksiyona girer, bu nedenle elde edilen hidrojenin aslında Antarktika’daki buzdan kaynaklanmış olma ihtimali var.

Numunenin Kontaminasyonu Endişe Yaratıyor

Alexander’a göre, meteorun çevresindeki buz ve eriyik sularla temas etmesi, dışarıdan hidrojenin göktaşına sızmasına neden olabilir. Araştırmacılar görünür su izleri taşıyan alanları analiz dışı bıraksa da, bu durum verilerin tamamen güvenilirliğini tartışmaya açık hale getiriyor.

En ideal senaryo, Alexander’a göre, taze bir enstatit kondrit göktaşının yeryüzüne düşer düşmez su ve oksijenden arındırılmış bir ortamda muhafaza edilip hızla analiz edilmesi olurdu. Bu sayede hidrojenin kaynağı kesin olarak belirlenebilirdi.

Suyun Oluşum Hikayesi Değişebilir mi?

Bu yeni bulgu, Dünya’daki suyun kökeni hakkında anlayışımızı yeniden şekillendirebilir. Eğer suya dair ilk elementler zaten Dünya’nın yapısında varsa, bugüne kadar kabul görmüş olan “dış kaynaklardan su taşındı” tezi zayıflayabilir.

Related Posts

WRC’nin 7. etabı Akropolis Rallisi’ni Ott Tanak kazandı

Dünya Ralli Şampiyonası’nda (WRC) 2025 sezonunun 7. etabı Akropolis Rallisi’ni, Hyundai Shell Mobis takımından Ott Tanak kazandı.

Google’a rakip oldular! Mercedes, BMW ve Volkswagen’den dikkat çeken ortaklık

Aralarında Mercedes-Benz, BMW ve Volkswagen’in de olduğu Almanya otomotiv sektörünün önde gelen 11 şirketi, yeni nesil araç yazılımlarında Google gibi teknoloji devleriyle rekabet edebilmek için güçlerini birleştirdi.

60 yıllık sessizlik bozuldu: NASA’nın ölü uydusu aniden patladı

1960’lardan beri uzayda sessizce dolaşan, ölü bir NASA uydusu beklenmedik bir şekilde güçlü bir enerji patlaması yayarak gökbilimcileri hayrete düşürdü. Avustralya’daki Curtin Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu sinyali tespit ettiklerinde ilk olarak bunun uzak bir pulsardan ya da bilinmeyen bir kozmik cisimden geldiğini düşündüler. Ancak analizler, olayın şaşırtıcı şekilde Dünya’ya sadece 4 bin 500 kilometre uzaklıkta gerçekleştiğini gösterdi.

“Geniş kapsama ve yüksek internet hızı, ancak makul ihale bedelleriyle mümkün”

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, Türkiye’nin 5G’ye geçiş sürecinde spektrum politikalarının önemine dikkat çekerek, “Spektrum kaynaklarının hem tüketici refahını hem de sektörde uzun vadeli yatırımları teşvik edecek bir yöntemle tahsis edilmesi kritik” dedi.

Bruce Lee, Yapay Zekâ ile geri dönebilir

Çinli stüdyo, yapay zeka teknolojisini kullanarak dövüş filmi klasiklerini, modern görüntü teknikleri ile yeniden çekmek istiyor.

Kendi kendini onaran metal üretildi!

Bilim insanları, “Bu nasıl olur?” dedirten bir olaya tanıklık etti: Yıpranan bir metal yüzeyin kendini onardığı gözlemlendi. 2023 yılında yayımlanan deneyde, Sandia Ulusal Laboratuvarları ile Texas A&M Üniversitesi’nden araştırmacılar, platinden yapılmış küçük bir metal parçasının mikroskobik çatlağının zamanla kendi kendine kapanmaya başladığını fark etti.